Sayın Üyemiz,
İlgi: TOBB’nin 11.12.2025 tarih ve 16380 sayılı yazısı
Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği Yönetmeliği, 10 Aralık 2025 tarih ve 33103 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanmış ve Yönetmeliğin 5. maddesinin üçüncü fıkrası ile “5193 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi
gereğince optisyenlik müessesesi açıp işletmek isteyen gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri
müesseselerini otuz gün içinde bağlı bulundukları ticaret veya esnaf siciline tescil ettirmekle ve sicil
gazetesinde ilan ettirmekle yükümlü olup, diğer kanunlarla kurulmuş meslek odalarına kaydolmaları zorunlu değildir.” hükmü getirilmiştir.
Bununla birlikte, tacirlerin oda üyeliklerini zorunlu kılan temel düzenleme 5174 sayılı Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 9. maddesinin birinci fıkrasında “Ticaret siciline kayıtlı
tacirler ve 5 inci maddeye göre sanayici ve deniz taciri sıfatını haiz tüm gerçek ve tüzel kişiler ile bunların
şubeleri ve fabrikaları, bulundukları yerdeki odaya kaydolmak zorundadırlar.” ifadeleriyle yer bulmaktadır.
Kanun düzeyinde hükme bağlanan bu zorunluluğun söz konusu olmaması için uygulama önceliği olan bir
başka kanun maddesinin mevcudiyeti gerekmektedir. 26/06/2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun kapsamında, ticaret sicil veya ticaret odası (veya ticaret ve sanayi odası) kayıtlarından muafiyete ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Diğer bir ifadeyle optisyenlik mesleğine mensup olup aynı zamanda tacir sıfatını haiz kişiler, 5174 sayılı Kanun uyarınca kurulmuş odalara kayıt mecburiyetindedir. Bu açıdan mezkûr Yönetmelik hükmünün, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’na ve dayanağı olan 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun’a aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm bunlara ek olarak görülmektedir ki Yönetmelik hükmü, optisyenlik mesleğine mensup olanları,
“mesleklerini icra edebilmeleri bakımından” diğer kanunlara göre kurulmuş meslek odalarına kayıttan muaf tutmaktadır. Esasen 5174 sayılı Kanun veya oda/borsalar ile ilişkili bir başka mevzuatta, optisyenlik mesleğinin icrasıyla ilgili bir kural veya koşul yer almamaktadır. Oda ve borsaların tâbi olduğu ve uyguladığı mevzuat esasen “tacir” olmanın hüküm ve sonuçları ile ilgilidir. Bu bakış açısıyla, optisyenlerin mesleklerini icra ederken bir başka meslek odasına kaydı gerekli olmamakla birlikte, odalara kaydı gerekli kılan tacir sıfatını haiz olmaları halinde 5174 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatın uygulanması gerekmektedir. Zira 5174 sayılı Kanun, belirli bir mesleki faaliyet veya uzmanlığa ilişkin olmayıp tacir sıfatıyla yürütülen tüm faaliyeti kapsayan bir genel Kanun vasfındadır.
Bu açıklamalar ışığında, Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği’ne bağlı odalara kayıtlı olsun veya olmasın ticaret
odalarına kaydı zorunlu olan tacirlerin bu kayıtlarının 5174 sayılı Kanun ve ilgili mevzuata göre takip
edilmesini, kayıt zorunluluğunu bir ay içinde yerine getirmeyenlerin kayıtlarının re’sen yapılmasını ve konu
ile ilgili çıkabilecek hukuki uyuşmazlıklar hakkında Birliğimiz Hukuk Müşavirliğinin bilgilendirilmesini rica
ederim.
Saygılarımla,







